18 Haziran 2021 Cuma

Hidrojen Peroksit

 

Hidrojen peroksit


Hydrogen-peroxide-3D-vdW.png



Hidrojen peroksit (H2O2) soluk mavi renkte; sulandırıldığında ise renksiz hale gelen bir bileşiktir. Hidrojen peroksitin akmazlık değeri, sudan daha yüksektir. Çok güçsüz bir asit olan bileşik; özellikle kâğıt sanayinde kâğıtlara beyaz renk vermek için üretilmektedir. Bileşik ayrıca dezenfektasyonoksitlemeantiseptik üretimi ve roket yakıtı üretiminde de kullanılmaktadır.

Hidrojen peroksit kimyasal adı: (H2O2). orijinal rengi açık mat mavidir. Sulu ile karıştırılınca oluşan rengi saydamdır (renksiz). Yoğunluk 1,44 g/cm3. 34,02 g/mol arasında moleküler ağırlığa sahiptir.

İnsan vücudunda bu molekülü parçalamak üzere karaciğerde üretilen katalaz adlı bir enzim yer almaktadır. Bu enzim, hidrojen peroksit molekülünü parçalayarak su ve oksijen molekülü eldesi sağlar.



Tarihi

35%'luk çözeltisinin cilde dokunduktan sonra etkisi [H2O2]

Hidrojen peroksit ilk defa 1818 yılında Fransız kimyacı Louis Jacques Thénard tarafından baryum peroksitin nitrik asit ile bileşiğe sokulmasıyla elde edilmiştir.[1] Üretildikten sonra, uzun süre boyunca bileşiğin kararsız olduğuna inanıldı. 19. yüzyılın sonunda Petre Melikishvili ve öğrencisi L. Pizarjevski bileşiğin doğru formülünün H-O-O-H şeklinde olduğunu gösterdi.



Hidrojen peroksitin farklı hallerde atom bağları arasındaki açılar.

Hidrojen Peroksit

Hidrojen Peroksit A.Ş, Bakanlar Kurulu kararıyla Eti Maden İşletmeleri (yüzde 28,2) ve Garipoğlu Şirketler Grubu (yüzde 71,8) arasında yapılan anlaşma ile 2001 yılında kuruldu ve Bandırma'daki fabrikasında faaliyetlerini devam ettiriyor.

Türkiye'nin en büyük hidrojen peroksit üreticisi konumunda olan şirket, dünyada ise sekizinci sırada bulunuyor ve 70 ülkeye 
ihracat yapıyor.

HİDROJEN PEROKSİT NE İŞE YARAR

Hidrojen peroksit tekstil, deterjan, kozmetik, kağıt, ilaç, 
metal gibi sektörlerde, beyazlatma, sterilizasyon ve farklı amaçlar için kullanılan çevre dostu bir kimyasal.

Hidrojen peroksit yani bir diğer adı ile oksijenli su, sıvı sudan daha yoğun bir halde bulunan sıvı bir bileşendir. Bu bileşen çok iyi bir oksitleyici olarak da bilinir. Hidrojen peroksit daha çok açık yaraların temizlenmesi, enfeksiyon kapmaması, dezenfekte edilmesi ve iyileştirilmesi için kullanılır. Fakat daha pek çok kullanım alanı vardır. İşte, tüm detaylar.

Hidrojen peroksit, bir ilk yardım malzemesinden çok daha fazlasıdır. Harika bir dezenfektan özelliği taşıyan hidrojen peroksit, her evde bulunması gereken mucizevi bir bileşendir.

 Hidrojen Peroksit Kullanım Alanları Nelerdir?

 Hidrojen peroksitin pek çok kullanım alanı vardır. Harika bir dezenfektan özelliği gören bu bileşen, içinde oksijen atomu içerir ve ancak eczanelerden temin edilebilir.

 Hidrojen peroksitin başlıca kullanım alanları;

Açık yara ve sıyrıklarla temizlenerek enfeksiyon kapmasını önler.

Temiz cilt üzerine pamuk yardımı ile doğrudan sivilce üzerine sürüldüğü zaman sivilce oluşumunu büyük ölçüde önler.

Mantar oluşumunu önler. Aynı zamanda hidrojen peroksit ile mikozların neden olduğu ayak kokusundan kısa süre içinde kurtulabilirsiniz. Bunun için bir küvet ya da leğene su doldurduktan sonra içine bir miktar hidrojen peroksit eklemeniz ve ayaklarınızı bu suda 20 dakika bekletmeniz yeterlidir.

Cilt enfeksiyonlarını iyileştirir.

Çamaşırları beyazlatır. Kişisel bakımınızın yanında hidrojen peroksiti ev temizliğinde de rahatlıkla kullanabilirsiniz. Özellikle de kan lekesini çıkartmak için lekenin üzerine bir miktar hidrojen peroksit damlatarak 10 dakika bekledikten sonra çitileyerek çamaşırınızı yıkayabilirsiniz.

Sebze ve meyveleri temizlemek ve dezenfekte etmek için de hidrojen peroksiti kullanabilirsiniz.

Soğuk algınlığından ve boğaz ağrısından kurtulmak için bir miktar hidrojen peroksit ile suyu karıştırıp gargara yapabilirsiniz.

Ağız sağlığını korur ve kahve, çay, sigara gibi etkenlerden dolayı dişlerde oluşan lekelerin temizlenmesini sağlar.

 Hidrojen Peroksitin Bitkiler Üzerindeki Etkisi

 Hidrojen peroksiti, bitkilerinizi canlandırmak için de kullanabilirsiniz. 2 yemek kaşığı hidrojen peroksiti 1 litre suya karıştırarak bitkilerinizin topraklarına ekleyerek bitkinizin daha güçlü ve sağlıklı olmasını sağlayabilirsiniz. Bu karışım, bitki köklerinin çürümesini de önemli ölçüde engeller. Bu karışım ile aynı zamanda bitkilerde böcek ve mantar oluşumunu da önleyebilirsiniz.

 Bu sayede çok daha sağlıklı, canlı ve gür bitkilere sahip olabilirsiniz. Bahçe bakımında da bu üründen faydalanabilirsiniz. Bir diğer tarife göre de 4 litre suya yarım bardak hidrojen peroksit ekleyerek bitkilerinizi şımartabilirsiniz. Oldukça uygun fiyatlı olan bu ürünü hayatın pek çok alanında rahatlıkla kullanabilirsiniz. Bu ürünü eczanelerden rahatlıkla temin edebilirsiniz.

Hidrojen Peroksitin Temizlikte Kullanım Alanları

 Hidrojen peroksit, kişisel bakımın yanı sıra temizlikte de sıkça kullanılır. Özellikle de çamaşır ve bulaşık yıkamada, leke çıkarmada oldukça etkilidir. Sirke kokusundan hoşlanmayanlar sebzelerin temizlenmesi için de hidrojen peroksitten yardım alabilirler. Kirli olan tuvalet ya lekeli fayansları hidrojen peroksiti yarım bardak su ile karıştırarak temizleyebilirsiniz.

 Duş perdeniz küflendiyse yine bu ürünle kolay bir şekilde perdeyi temizleyebilir ve yeni gibi olmasını sağlayabilirsiniz. Pek çok alanı temizlemek ve dezenfekte etmek için uygun fiyatlı bu ürünü tercih edebilirsiniz. Diğer kimyasallara büyük paralar ödemeye gerek kalmadan gerçek temizlik hissini de evinizde dilediğiniz gibi yaşayabilirsiniz.

 Hidrojen Peroksitin Diğer Kullanım Alanları

Hidrojen peroksit saç rengini açar.

Buz dolabında oluşan kötü kokunun giderilmesini sağlar.

Aynaların temizlenmesinde kullanılır.

Oyuncakların ve eşyaların dezenfekte edilmesinde kullanılır.

Tencerelerde bulunan yemek artıklarını temizler.

Kontakt lensleri dezenfekte etmek için de kullanılır.

Kulak temizlemek için kullanılır.

Yemek masasını dezenfekte etmek için kullanılır.

Makyaj temizlemek için kullanılır.

Bulaşıklarınızın yeni gibi olmasını ve parlamasını sağlar.

Atık Su Arıtma , Gıda , İlaç , Kağıt , Kozmetik , Maden , Tekstil , Temizlik ürünleri gibi bir çok sektörde kullanılmaktadır.

Kaynakça: 1-Vikipedi, özgür ansiklopedi

                  2.milliyet.com.tr

                     3. https://www.hurriyet.com.tr/egitim/hidrojen-peroksitin-nedir-hidrojen-peroksit-kullanim-alanlari-nelerdir

                     4. http://www.koraykimya.com/hidrojen-peroksit

9 Haziran 2021 Çarşamba

Türkiye'nin coğrafi bölgeleri

 Türkiye'nin coğrafi bölgeleri, 6 Haziran-21 Haziran 1941 tarihleri arasında Ankara'da toplanan Birinci Coğrafya Kongresi tarafından belirlenmiştir. Kongre ilk, orta ve lise müfredat programları ile okul kitapları, coğrafya terimleri ve coğrafi isimlerin yazılması, Türkiye Coğrafyası'nın ana hatları ve yerlerin adlandırılması üzerinde çalışmalar yapmak amacıyla toplanmıştı. Bu çalışmanın sonucunda Türkiye'nin üç tarafının denizlerle çevrilmiş olması, dağların Anadolu'nun iç kesimlerini kıyılardan ayırması, iklim, ulaşım ve bitki örtüsü gibi kriterler dikkate alınarak Türkiye'nin coğrafi bölgeleri belirlenmiştir.

Coğrafi bölgeleri oluşturan etkenler

Coğrafi bölgeler ve coğrafi bölgelerin sınırları belirlenirken şu etkenler dikkate alınmıştır:[1]

Bölgeler ve bölümler



Doğal, beşeri ve ekonomik özellikler yönünden sınırları içinde benzerlik gösteren geniş alanlara bölge denir. Sınırları içinde benzerlikleri olan ancak bölgenin diğer yerlerinden farklı olan küçük alanlara ise bölüm denir. Birinci Coğrafya Kongresinde Türkiye 7 coğrafi bölgeye ve 21 bölüme ayrılmıştır.

Adana BölümüAntalya Bölümü
Yukarı Fırat BölümüErzurum-Kars BölümüYukarı Murat-Van BölümüHakkâri Bölümü
Ege Bölümüİç Batı Anadolu Bölümü
Orta Fırat BölümüDicle Bölümü
Konya BölümüYukarı Sakarya BölümüOrta Kızılırmak BölümüYukarı Kızılırmak Bölümü
Yıldız BölümüErgene BölümüÇatalca-Kocaeli BölümüGüney Marmara Bölümü
Batı Karadeniz BölümüOrta Karadeniz BölümüDoğu Karadeniz Bölümü

Bölgelerin isimlendirilmesi

Türkiye'nin yedi coğrafi bölgesinden dördüne komşu olduğu denizin adı verilmiştir (Akdeniz BölgesiKaradeniz BölgesiEge BölgesiMarmara Bölgesi). Diğer üç bölge de Anadolu bütünü içindeki konumlarına göre adlandırılmışlardır (İç Anadolu BölgesiDoğu Anadolu BölgesiGüneydoğu Anadolu Bölgesi). Türkiye'nin yön isimlendirilmesinde Doğu şark, Batı Garp, Güney Cenup, Kuzey Şimal olarak adlandırılır.

Bölgelerde nüfus

Türkiye’deki coğrafi bölgeler arasında nüfus miktarı ve yoğunluğu yönünden önemli farklar bulunmaktadır. Bu farkların oluşmasında fiziki faktörler (iklim özellikleri, yer şekilleri, toprak özellikleri) ve beşeri faktörler (sanayileşme, tarım, yer altı kaynakları, turizm, ulaşım) önemli rol oynarlar. Nüfusun en yoğun olduğu bölge Marmara Bölgesi en seyrek olduğu bölge de Doğu Anadolu Bölgesidir. Marmara'nın kalabalık bir nüfusa sahip olmasında İstanbul önemli bir rol oynar.

Türkiye Bölge Nüfus Toplamları (2015)
Türkiye Bölge Nüfus Toplamları (2015)
Bölge Nüfusları (2015)[2]
BölgeNüfus Toplamı (2015)
Marmara23.608.079
İç Anadolu12.381.363
Ege10.023.549
Akdeniz9.906.771
Güneydoğu Anadolu8.250.718
Karadeniz6.998.998
Doğu Anadolu5.927.630

Bölgelerin özelliklerinden bazıları

Türkiye'nin coğrafi bölgelerinin karakteristik özelliklerinden bazıları şöyle sıralanabilir:[3]

Kaynakça:https://tr.wikipedia.org/wiki/

3 Haziran 2021 Perşembe

2021 Mayıs ayı enflasyonu

 


2021 Mayıs ayı enflasyon rakamları açıklandı

TÜFE'de (2003=100) 2021 yılı Mayıs ayında bir önceki aya göre % 0,89,

Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) yüzde 3,92 artış kaydetti.

Yıllık enflasyon tüketici fiyatlarında yüzde 16,59, yurt içi üretici fiyatlarında yüzde 38,33 oldu.

Mayıs ayının zam şampiyonu ise, fiyatı yüzde 24,68 oranında artan yer fıstığı oldu,

fiyat artışında yer fıstığını, yüzde 24,34 ile limon izledi.


2 Haziran 2021 Çarşamba

MARMARA BÖLGESİ

 

Marmara Bölgesi

Marmara Bölgesi - Vikipedi

Marmara Bölgesi Türkiye'nin kuzeybatısındadır.

Marmara BölgesiTürkiye'nin 7 coğrafi bölgesinden biridir.

Köprü niteliği ile Avrupa ve Asya'yı birbirine bağladığı söylenebilir. Yaklaşık 67.000 kilometrekarelik bir yüzölçüme sahip olup Türkiye'nin %8,5'ine karşı gelir.[1]

Marmara Denizi de yaklaşık 11.000 km²'lik yüzölçümüyle bu bölgenin bir iç denizi durumunda olup bölgenin tam ortasını kaplar. Marmara Bölgesi'nin toplam nüfusu TÜİK 2009 yılı nüfus sayımına göre 23 milyondan fazladır.

Marmara Bölgesinde sanayiticaretturizm ve tarım gelişmiştir. Bölgedeki en gelişmiş sanayi İstanbul-Bursa-Kocaeli şehirlerinde olmakla birlikte bölgenin diğer yörelerinde de yaygın sanayi faaliyetleri vardır. Başlıca sanayi ürünleri olarak; otomotiv endüstrisi parçaları,çeşitli metal ürünler, işlenmiş gıda, dokuma, hazır giyim, çimento, kimya, kâğıtpetrokimya ürünleri, beyaz eşya sayılabilir.


Marmara Bölgesi - Vikipedi

Marmara Bölgesi 2019 İhracat Haritası

Ekili alanların yaklaşık yarısı buğday olup buğdayı şekerpancarımısır ve ayçiçeği izler. Bölge, Türkiye'nin ayçiçeği üretiminin yaklaşık %73'ünü, mısır üretiminin ise yaklaşık %30'unu gerçekleştirir. Bağcılık da hayli gelişmiş olup Tekirdağ, ŞarköyMürefteAvşa ve Bozcaada üzüm ve şarapları meşhurdur.

Yedi coğrafi bölge içinde yükseltisi en az olan bölgedir. Ekili-dikili arazi oranı %30'dur. Ormanlık alan oranı %11,5'tir. Kümes hayvancılığı ve ipek böcekçiliği yaygındır. Nüfus ve nüfus yoğunluğu, göç alması nedeniyle çok yüksektir. Enerji tüketimi ve turizm gelirleri en yüksek bölgedir.

İstanbulTekirdağEdirneKırklareliYalovaKocaeli tamamen bölge sınırları içinde; Sakarya ve Bilecik'in Karadeniz Bölgesi'nde toprakları olup; Bursa ve Balıkesir'in Ege Bölgesi'nde de toprakları vardır. Çanakkale ilinin topraklarının çok büyük bir bölümü Marmara Bölgesi içinde olup sadece Edremit Körfezi çevresindeki yerleşim yerleri Ege Bölgesi sınırları içinde kalır.

Marmara bölgesi'nin en büyük kenti İstanbul'dur. Marmara Bölgesi'ndeki en küçük kenti ise Yalova'dır.

İstanbul, Marmara bölgesinin yoğun nüfuslu olmasında önemli bir rol oynar. İl merkezleri baz alındığında Marmara Bölgesinde yer alan iller şunlardır.

İstanbul

Edirne

Kırklareli

Tekirdağ

Çanakkale

Kocaeli

Yalova

Sakarya

Bilecik

Bursa

Balıkesir

Marmara Denizi'ne kıyısı bulunan iller

·         İstanbul

·         Tekirdağ

·         Çanakkale

·         Balıkesir

·         Bursa

·         Yalova

·         Kocaeli

Marmara Denizi'ne kıyısı bulunmayan iller

·         Kırklareli (Karadeniz'e kıyısı bulunur.)

·         Edirne (Ege Denizi'ne kıyısı bulunur.)

·         Sakarya (Karadeniz'e kıyısı bulunur.)

·         Bilecik (Bilecik'in hiçbir denize kıyısı yoktur.)

Marmara Bölgesi'nin, yine bölge bazında olan 14 komşusu vardır. Güneyde Ege Bölgesi, doğuda Karadeniz Bölgesi ve güneydoğuda İç Anadolu Bölgesi karadan bölgeyi kuşatmıştır. Bölgenin adını aldığı Marmara Denizi haricinde; İstanbulTekirdağKırklareliKocaeli ve Sakarya illeri aracılığı ile Karadeniz'e; ÇanakkaleEdirne ve Balıkesir illeri aracılığı ile de Ege Denizi'ne kıyısı vardır.


Çatalca-Kocaeli Bölümü

Adapazarı Ovası'nın doğusundan başlayarak, Silivri'ye kadar devam eder. Marmara Bölgesi'nin kuzeydoğu topraklarını kapsayan bu bölüm İstanbul Boğazı ile ikiye bölünür. Doğudaki kısım Kocaeli Yarımadası ve Adapazarı Ovası, batıdaki kısım ise Çatalca Yarımadası'dır. Bölüm akarsular ile parçalanmış olup, yer yer tepeliklere sahiptir. Ortalama 150 - 200 metre yükseklik gösteren bu tepeler plato özelliği taşır.

Bölümün Karadeniz kıyılarını bakan taraflarında ormanlar görülürken, Marmara Denizi kıyısında bitki örtüsü yerini maki ve zeytinliklere bırakır. Bölümde toprakları bulunan İstanbulKocaeli ve Sakarya illerinin üçünde de kuzayde yerleşim seyrektir. Nüfus yoğunluğu daha ılıman iklime sahip olan, güneydedir. Kuzeydeki en önemli yerleşim merkezi Şile'dir. Buna karşılık güneyde en önemli yerleşim birimleri, İzmitGölcük ve İstanbul'dur.

Şeker pancarızeytinsebze ve tahıl üretimi yapılmaktadır. Silivri ve Çatalca ilçelerinde önemli ölçüde hayvansal gıda üretilir. Tereyağıpeynir ve yoğurt bunların başlıcalarıdır.

Çatalca ilçesindeki ocaklardan çıkarılan grafit işlenmesi için İstanbul'a gönderilir. Durusu Gölü çevresinde çıkarılan linyit İstanbul'da yakacak ihtiyacı için kullanılır.

Bölümün böylesine gelişmesinin sebebi Asya ve Avrupa kıtalarını birbirine bağlayan Boğaz Köprülerinin bu bölüm içinde İstanbul ilinde olmasıdır. İstanbul ticaretsanayibankacılıkkültürsanatmedyaulaşımtekstilkimyadericilikkundurailaçcambesin ve turizm bakımından Türkiye'nin merkezidir. Tüm bu sunduğu imkânlar dahilinde İstanbul uzun yıllar durmak bilmez bir göç dalgası ile karşı karşıya kalmış ve bugün Türkiye'nin toplam nüfusunun sekizde birinin bünyesinde bulundurur. Aldığı nüfus ile hızla büyüyen İstanbul ili yaşayanlara yeterli altyapı ve konut sunamamaktadır ve plânsızca büyümektedir. Devlete ve özel sektörün çabalarıyla şehirde kentsel dönüşüm seferberliği başlatılmış, gecekondulaşmanın yerini toplukonutlar ile çözme yoluna gidilmiştir. Günümüzde İzmitAdapazarı ve Gölcükİstanbul'un hemen arkasında hızla büyümektedir. İstanbul ve Adapazarı arası büyük bir sanayi sahasıdır. Buralarda devlete ve özel sektöre ait birçok tersane, çimento, beyaz eşya fabrikaları, alüminyum ve petrokimya tesisleri bulunur. Gölcük ilçesi bir donanma üssü ve askerî araçların yapıldığı bir sanayi merkezidir.

Yıldız Dağları Bölümü

Yıldız Dağları Bölümü, Marmara Bölgesi'nin kuzeybatısını oluşturur.İsmini alanın büyük bir alanını kaplayan Yıldız Dağları'ndan alır. Batıda, Bulgaristan sınırından, doğuda Durusu Gölü'ne kadar uzanır. Yıldız Dağları'nın Karadeniz'e bakan yamaçlarında Türkiye'de Karadeniz iklimi etkilidir. Doğal bitki örtüsü makilik olup, yaklaşık 150 metre yükseklikten sonra ormanlar başlamaktadır. Yıldız Dağları'nın batı kısımları plâto özelliği taşır, ve bu alandaki verimli tarım arazilerinde buğdayayçiçeğişeker pancarı ve mısır tarımı yapılır. Küçükbaş hayvancılık oldukça gelişmiştir ve buna bağlı olarak bölümde birçok mandıra ve peynir imalâthanesi vardır.

Ergene Bölümü

Ergene Bölümü, adını içine alan bu bölüm Yıldız Dağları ile Koru Dağları arasında kalmış bölümü kapsar. Tekirdağ ve Edirne illerinin bütünü ile Kırklareli'nin yarıya yakınını ve Çanakkale'nin Gelibolu ilçesinin çok küçük bir alanını kapsar.

Marmara Bölgesi'nin, en soğuk, en az yağış alan, bitki örtüsünün en cılız olduğu yer Ergene Bölümüdür. Genel bitki örtüsü bozkırlardır. Bölümde yetiştirilen başlıca ürünler; buğday, mısır, çeltik, şeker pancarı, ayçiçeği, susam ve patatestir. Bağcılık ve ayçiçeği üretimi çok gelişmiş olduğundan, buna bağlı olarak da alkollü içecek ve yağ sanayii gelişmiştir. En önemli yerleşim merkezleri, UzunköprüMeriçBabaeskiLüleburgazÇorluÇerkezköyMalkaraKeşanEdirneTekirdağ ve İpsala'dır. Hamitabat beldesinde çıkarılan doğalgazdan elektrik üretilir.

Güney Marmara Bölümü

Güney Marmara Bölümü yeryüzü şekilleri bakımından Marmara Bölgesi'nin en fazla çeşitlilik gösterdiği bölümdür. Plâtolar, ovalar, göller, akarsular, körfezler bölümün başlıca yer şekilleridir. Saros Körfezi ile İzmit Körfezi'nin güneyinde kalan, ÇanakkaleBalıkesirBursaYalovaBilecik illeri ile, İzmit ve Sakarya illerinin bir kısmını kapsayan alandır. Bölümdeki ovalarda buğdayayçiçeğişeker pancarı ekimi yapılmaktadır. Dutluklara ve meyve bahçelerine rastlanmaktadır. Küçükbaş hayvancılık çok gelişmiştir. Bursa yöresinde ipek böcekçiliği yapılır. Gelibolu ve Kapıdağ yarımadaları ile Çanakkale ilinin genelini kapsayan Biga Yarımadası nüfusun en seyrek olduğu yerlerdir. Buralarda engebe fazladır. Çanakkale BoğazıGelibolu Yarımadası ile Biga Yarımadası'nı birbirinden ayırır.

Bölüm akarsu, göl, körfez ve adalar yönünden oldukça zengindir. Bölgenin en önemli akarsuyu Susurluk Çayı'nın vadisi Marmara Denizi'nin ılıman havasının iç kesimlere ulaşmasını sağlar. Biga Çayı ile Gönen Çayı diğer önemli akarsulardır. İznikUlubat ve Manyas Kuşgölü bu bölümde bulunur. Bunlar içinde Kuşcenneti Millî Parkı dünyaca üne sahip bir millî parktır.

Bölümün en önemli yerleşim birimi Bursa'dır. Bir süre Osmanlı Devleti'ne başkentlik yapmış Bursa, tarihî, doğal ve ekonomik ve kültürel yönden gelişmiş bir turizm şehridir. Diğer önemli yerleşim merkezleri BalıkesirÇanakkaleErdekGemlikKaracabeyMustafakemâlpaşaBandırmaBigaGönen'dir. Art bölgesin gelişmiş olması, bölümünde gelişmesine sağlamıştır. BursaBandırma,BalıkesirÇanakkaleYalova ve Bilecik'te gıda sanayiinde, Balıkesir'de şeker ve kâğıt sanayiinde, Bursa'da tekstil, otomotiv ve konserve sanayiinde Bandırma kimya sanayiinde Erdek ise turizm konusunda gelişmiştir.

Çanakkale'ye bağlı Biga ve Çan ilçelerinde hâlâ faal olan linyit ocakları mevcuttur. Bandırma limanı bölge için çok önemlidir. İstanbul - Bandırma arasında arabalı feribot taşımacılığı yapılır. Gönen'de kaplıca turizmi, Susurlukta bor çıkarımı, Bilecik ve Marmara Adası'nda ise mermercilik yapılmaktadır.

Yerleşme

Türkiye'de tarım alanlarının en iyi değerlendirildiği yer Marmara Bölgesi'dir. En fazla ekili dikili alan bu bölgede bulunur. Fakat bölge kendine yetmediğinden, dışarıdan ürün almaktadır. Bölgenin sağladığı iş istihdamı nedeniyle bölge hâlâ yoğun göç almaktadır.

Bölgeye bağlı 21 ada vardır. Adaların çoğunda yerleşim vardır. Ege Denizi'nde bulunan Gökçeada ve Bozcaada da Marmara Bölgesi sınınrları içindedir. Karadeniz'e kıyısı olan Kefken Adası bölgenin sınırları içinde bulunur.

Bursa iline bağlı adaİmralı Adası

Balıkesir iline bağlı adalar

Marmara Adası

1.   Avşa adası

2.   Ekinlik Adası

3.   Mamalı adası

4.   Paşalimanı Adası

5.   Kuş Adası

6.   Yerada

Dağları

Marmara Bölgesi'nde Yıldız dağlarıBiga dağlarıKapıdağUludağSamanlı dağlarıDomaniç DağıKoru DağlarıIşıklar dağıArmutçuk dağıKazdağıElmacık dağ'ları bulunmaktadır. Bunların en büyüğü Bursa'daki Uludağ'dır. Yüksekliği 2543 metredir. Ayrıca bölgedeki Edirne ilinde herhangi bir dağ bulunmamaktadır.

Akarsu ve Göller]

Bölge genelinde, küçük ölçekli olmalarına rağmen sık bir akarsu ağı vardır. Sakarya, Ergene, Susurluk, Meriç ve Biga Çayı bölgedeki başlıca akarsulardır. Bölge'de irili ufaklı birçok doğal ve yapay göl bulunur. Büyükçekmece Gölü, Küçükçekmece GölüDurusu Gölüİznik GölüSapanca GölüUluabat Gölü ve Manyas Gölü, açık havası olan tatlı su gölleridir. Bunların haricinde özellikle Güney Marmara Bölümü'nde Biga Yarımadası üzerinde sulama yapılır.

İznik, Manyas, Sapanca ve Ulubatlı Tektonik göldür.
Terkos, Küçük ve Büyük Çekmece Gölleri Kıyı Seti gölüdür.
Ömerli Baraj gölü de bulunmaktadır
.

İklim ve bitki örtüsü

Marmara Bölgesi'nin iklimini, tek bir iklim adı ile başlıklandırmak doğru olmaz, Marmara Bölgesi'nde hüküm süren iklim, Türkiye'de Karadeniz iklimikarasal iklim ve Akdeniz iklimi arasında bir geçiş evresidir. Bölgede yıllık yağış 500 – 1000 mm arasındadır. En çok yağış kış mevsiminde Aralık, Ocak, Şubat aylarında düşer. En kurak aylar ise Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarıdır. Karlı, soğuk ve donlu günlerin sayısı kıyı kesimlerde en azdır. İç kesimlere gidildikçe karasallık etkisi artar. Ege ve Marmara denizi kıyılarında makiler, güney Marmara sahillerinde ise zeytinlikler bulunur. Makiler 200 metre yüksekliğe kadar baskın bitki örtüsüdür. Ergene Havzası'nda bozkırlar oluşmuşsa da bölgenin tamamında yaygınlık göstermez. Yükseltinin olduğu yerlerde, özellikle Trakya'da ormanlara rastlanır.

Hava sıcaklığının 0 °C nin altında geçtiği gün sayısı çok kısadır. Marmara Bölgesi'nin yıllık sıcaklık değerleri: ortalama 14 -16 °C, en sıcak ay ortalaması: 23-25 °C, en soğuk ay ortalaması: 5-6 °C'dir. Yıllık yağış miktarı 600–700 mm civarındadır. Marmara bölgesinde hâkim rüzgârlar genelde Kuzey ve Kuzeydoğu yönlerinden eser.

1.   Kazdağı Millî Parkı (Balıkesir)

2.   Gala Gölü Millî Parkı (Edirne)

3.   Uludağ Millî Parkı (Bursa)

4.   Kuşcenneti Millî Parkı (Bandırma)

5.   Truva Tarihî Millî Parkı (Çanakkale)

6.   İğneada Longoz Ormanları Millî Parkı (Kırklareli)


Ovaları: Kastamonu, Bolu ve Düzce Ovaları. Bafra ve Çarşamba Delta Ovaları
Gölleri: İznik, Manyas, Sapanca ve Ulubatlı Tektonik göldür.
Terkos, Küçük ve Büyük Çekmece Gölleri Kıyı Seti gölüdür.
Ömerli Baraj gölü de bulunmaktadır.
İKLİM VE BİTKİ ÖRTÜSÜ:
Marmara Bölgesi konumu sebebiyle iklim ve bitki çeşitliliğine sahiptir. Karadeniz kıyılarında Karadeniz İklimi ve Ormanlar görülür.
Istrancaların güneyinde Karasal İklim ve bozkır görülür.
Güney Marmara’da bozulmuş Akdeniz İklimi ve Maki görülür. Burada yazlar sıcak ve kurak kışlar ılık ve yağışlıdır.
TARIM VE HAYVANCILIK: Yüzölçümüne göre ekili-dikili alanı en fazla bölgemizdir. Sebebi engebenin az, düzlüklerin fazla olmasıdır. Makineli tarım yaygındır. İklim çeşitliliği yetiştirilen ürünleri de çeşitli kılmaktadır. Ulaşımın kolay olması, sulamanın yaygın olması ve tüketici nüfusun fazla olması nedeniyle tarım gelişmiştir. Fakat kalabalık nüfusa yetmediği için başka bölgelerden de gelmektedir.
Tütün: A.Pazarı (Türkiye’de %8 ile 3.), Ayçiçeği: Ergene Havzası(Türkiyede 1.)
Zeytin: Güney Kıyılarında (Türkiye’de %27 ile 2.), Pamuk: Balıkesir (Yağışın azalması sayesinde.)
Şekerpancarı: Trakya-Alpullu, Adapazarı ve Susurlukta sulanabilen alanlarda.
Buğday: İç kesimlerde (Türkiye’nin %13’ü), Pirinç: Ergene ve Meriç havzalarında (Türkiye’de 1.)
Mısır: Doğu Marmara ve Trakya’da. (Türkiye’de 2.)
Hayvancılık genellikle besicilik ve ahır hayvancılığı şeklindedir. Bunun sebepleri tarım arazisinin fazlalığı, tüketici nüfusun fazla olması, pazarlama sorununun olmaması ve yer şekilleri ve iklim şartlarının buna uygun olmasıdır. İstanbul ve çevresinde kümes hayvancılığı, Bursa ve çevresinde ipekböcekçiliği yapılmaktadır.

Turizm: Turizm geliri en fazla olan bölgemizdir. Bölgede başta İstanbul, Bursa ve Edirne olmak üzere Osmanlı eserleri çoktur. Bursa’da kaplıcalar bulunmaktadır. Balıkesir’de Kuş Cenneti bulunmaktadır. Bursa-Uludağ önemli bir kış turizm merkezimizdir. Bölgede bulunan adalar ve kıyılar turist çeken diğer yerlerdir.İstanbul bütün yıl fuar ve kongreler sayesinde önemli sayıda
turist çekmektedir.

NÜFUS VE YERLEŞME:
2000 Sayımına göre bölgenin nüfusu 17.3 Milyondur .Nüfus yoğunluğu Km2’ye 258 kişidir. Bu Türkiye ortalamasının çok üstündedir (Türkiye ortalaması 83 kişidir.) Kentsel nüfusu en fazla olan bölgemizdir. Halkın % 79’u kentlerde yaşar. Nüfusu çok fazla olduğu için diğer bölgelerden ürün alır. Nüfus Çatalca-Kocaeli yarımadasına yoğunlaşmıştır. İstanbul en kalabalık ilidir. İzmit, Adapazarı ve Bursa diğer büyük illeridir. Nüfus artış hızı %27’dir (Türkiye % 18.34). Nüfus ve nüfus yoğunluğunda 1. sıradadır.

BÖLGE HAKKINDA NOTLAR:
Ø Yüzölçümüne göre 6. Sıradadır.
Ø Ortalama yükseltisi en az bölgedir.
Ø Nüfus ve nüfus yoğunluğu en fazla olan bölgedir.
Ø En fazla iç göç alan bölgedir.
Ø Sanayisi en gelişmiş ve sanayi nüfusu en fazla bölgedir.
Ø İşçi nüfusu en fazla bölgedir.
Ø Alanına oranla ekili-dikili alanı en fazla bölgedir.
Ø İki kıtada toprağı olup iki çok önemli boğaza sahiptir.
Ø Orman bakımından %19 ile 3. Sıradadır.
Ø Yünlü ve ipekli dokumada ilk sırada yer alan bölgedir.
Ø Boğazlar ria kıyı tipidir.
Ø İstanbul en büyük ithalat limanımızdır.
Ø En çok vergi veren bölgemizdir.
Ø Bor üretiminde Türkiye’de ve Dünyada ilk sıradadır.
Ø Alanına oranla tarım arazisi en fazla bölgedir.
Ø Ekonomimize katkısı daha çok sanayi alanındadır.
Ø Hizmet sektörünün en fazla olduğu bölgedir.
Ø Çayır ve otlakları en az bölgedir. (Alanının 1/10’undan az)
Ø Ürün vermeyen toprakları en az bölgedir.
Ø Enerji üretimi en az ama tüketimi en fazla bölgedir.
Ø Turizm gelirleri en fazla olan bölgedir.
Ø Şeftali, Ayçiçeği, Pirinç ve Kestane üretiminde ilk sıradadır.
Ø Madenler bakımından en zengin ili Balıkesir’dir.
Ø Kağıt sanayisinin en fazla olduğu bölgedir.
Ø Ortalama sıcaklık 14-16 derece, yağış 600-900 mm’dir.
Ø En fazla yağışı kışın, en azı yazın alır. Yazın Karadeniz ikliminin etkisiyle yağış alır.
Ø Okur yazar oranı en fazla bölgedir.
Ø Ekonomimize katkısı sanayi ve ticaret alanındadır.
Ø Şehirleri: Edirne, Kırklareli, Tekirdağ, İstanbul, Yalova, Kocaeli, Adapazarı, Bursa, Çanakkale, Balıkesir ve Bilecik’tir

Kaynak:
https://tr.wikipedia.org/wiki/Marmara bölgesi,internet siteleri