8 Nisan 2023 Cumartesi

OKUMA BAYRAMI

 

OKUMA BAYRAMI

( sınıf öğretmeninin belirleyeceği bir gün )



 

OKUMA BAYRAMIMIZ

(Bir öğretmenin konuşması)

Sevgili Öğrencilerim,

Okullar açıldı. İlk gün annenizin elini tutarak okula geldiniz. Heyecanla sıralara oturdunuz. Günler haftalar, aylar geçti. Sınıfınız doldu boşaldı. Ders zili çaldı, dersliğe girdiniz. Öğretmeninizin anlattığı masalları, öyküleri dinlediniz. Toplama, çıkarma işlemleri yaptınız, şarkılar, marşlar öğrendiniz. Boyalı kalemlerle resimler çizdiniz.

Ellerinizle havaya, tahtaya, deftere yazılar yazdınız. Ders bitti, bahçeye koştunuz. Güldünüz, oynadınız.

Bugün okuma bayramınızdır. Okudukça bilgileriniz artar. Okuyarak haklarınızın ve ödevlerinizin neler olduğunu öğrenirsiniz. Böylece iyi bir insan, iyi bir yurttaş olmak için ilk adımı atmış olursunuz.

Sizler bu yurdun umudusunuz, güç kaynağısınız. Gelecek günler sizlerle güzelleşecek aydınlanacaktır. Yurdunuz sizlerle daha güçlü, daha mutlu, daha uygar olacak.

Sevgili yavrular, birbirinizi seviniz. Birbirinize destek Olunuz. Büyüklerinize karşı saygılı olunuz. Barış içinde yaşayınız. Hoşgörülü, çalış­kan ve doğru olunuz.

Okuma bayramınız kutlu olsun.

Mehmet ÖZER

 


BİZİM BAYRAMIMIZ

(Bir öğrencinin konuşması)

Doğrusu hepimiz çok sevinçliyiz. Okumayı öğrendik. Eskiden ancak resimlerine baktığımız şu kitapları artık okuyoruz. Kitaplardaki, dergilerdeki öyküleri, şiirleri, masalları hepsini, her şeyi okuyoruz.

Sınıfımız sanki bir bayram yeri gibi. Dershanemizde bir bayram havası var. Bugünlerde okuma bayramını kutlayacağız. Okuma bayramı için şiirler ezberledik. Arkadaşlarımız birbirinden güzel masallar, öyküler fıkralar öğrendiler.

Öğretmenimiz bize okuma - yazma öğretmek için çok çalıştı. Arkadaşlarımızın hepsinin okuma - yazma öğrenmesi öğretmenimizi. çok mutlu etti.

Okuma bayramında sınıfımızı süsledik. Annelerimizi - babalarımızı çağırdık. Öğretmenimiz bayramın açış konuşmasını yaptı. Şiirler okuduk. Öykü kitaplarımızı toplayarak bunlardan bir sınıf kitaplığı kurduk. Ana ve babalarımız başarımızı görüp kim bilir ne çok seviniyorlar.

Okumak ne güzel, insan bilmediklerini okuyarak öğreniyor. Okuyarak dinleniyor. Okuyarak haberleşiyor. Okuma bayramı, okuma - yazma öğrenen çocukların bayramıdır.

Ne mutlu okuma - yazma öğrenenlere. Ne mutlu bizlere.

 

OKUYALIM KARDEŞİM   

Okumak geleceğin            

Yolunu aydınlatır.             

Okumak insanlara             

Tüm dünyayı tanıtır.           

 

Bizlere okumaktan             

Daha yararlı ne var?            

Bilgili olmak için              

Okuyalım çocuklar,             

Vefa ÇAĞAN

SEVGİLİ ÖĞRETMENİM

Geçen yıl bilmiyordum.

Ne okuma ne yazma.

Sönmez ışıklar tutan,

Siz oldunuz yoluma.

 

Bir yıl içinde bana,

Çok bilgiler verdiniz.

Anne sevgisi gibi

içimdedir sevginiz.

Vefa ÇAĞAN

OKUMAK İÇİN

Okumak, hayatı anlamak,

Her şeyi bilmek, zevk almak,

Bu tatla heyecanlanmak,

Titretir küçük kalbimizi.

        Çok şeyler borçluyuz,

        Bu coşkuyu tatmak için

        Sanki yarıştayız.

        Azimliyiz, hırslıyız.

Ana, baba, öğretmen,

Hepimiz el ele, kalp kalbe,

Başarımız için topluca

Uğraş veriyoruz, hayat boyunca.

Ülkü ALGIN

OKUMA BAYRAMI

Ne okumak, ne yazmak,

Bilmiyordum evvelce.

Kelimeleri bırak,

Yazamazdım A.B.C.

        Bütün harfler yüzüme,

        Alay eder bakardı.

        Eğri büğrü çizgiler

        Çok canımı sıkardı.

Bir gün dedim içimden.

Alay edin bakalım!

Görürsünüz siz beni,

Nasıl okur yazarım!

İ.Hakkı TALAS

TURİZM HAFTASI

 

                                                                                              TURİZM HAFTASI

( 15 – 22  Nisan )

 


İnsanların türlü amaçlarla yaptıkları gezilere turizm denir.

Turizm; başka yerleri görmek, tanımak, eğlenmek, dinlenmek ve alıveriş etmek için yapılan gezilerdir. Bu gezilere katılanlara turist denir.

Turizm; iç ve dış turizm olarak ikiye ayrılır. İnsanlar ülke içinde dinlenmek, eğlenmek, alışveriş etmek, gezip görmek için, sürekli yaşadık­ları kentin dışına çıkarlar. Başka yerlere giderler. Buna iç turizm denir. Dış turizm ise ülkeler arasında yapılan gezilerdir.

Yabancı turist, ülkemize hangi amaçla gelirse gelsin para harcayacak­tır. Turistin harcadığı paraya döviz denir. Döviz, yabancı ülke parasıdır.

Ülkemizde üretilmeyen ilaç, makine; gereksinme duyduğumuz petrol ve benzeri mallar yabancı ülkelerden alınır. Bunların satın alınabilmesi için dövize gereksinmemiz vardır. Dövizi ürünlerimizin ve ürettiğimiz malların dış ülkelere satışından ya da turizmden sağlarız. Görülüyor ki ülkemizin kalkınmasında turizmin çok önemli bir yeri vardır.

Turist, dinlenmek, eğlenmek, görmek istediği yere çabuk, kolay ve rahat gitmek ister. Bunun için yollarımızın bakımlı, konaklama yerlerinin iyi olması gerekir. Yurdumuz turistlerin ilgi duyduğu bir ülkedir. Yurdumuz kuzey yarımkürede Asya ile Avrupa kıtaları arasında bir köprü durumunda­dır. Ülkemizin üç yanı denizlerle çevrilidir. Ilıman iklim kuşağındadır. Bitki örtüsü bakımından zengindir. Yurdumuzda dört mevsimin özellikleri görü­lür. Türkiye'miz aynı zamanda tarihi anıtlar yönünden de çok zengindir. Anadolu'muzda çeşitli uygarlıklar yaşanmıştır. Bu uygarlıkların kalıntıları günümüze dek gelmiş ve korunmuştur.

Yurdumuz, turizm zenginlikleri bakımından dünyanın sayılı ülkelerinden biridir. Bir ülkede turizmin gelişmesi için bazı koşulların gerçekleşmesi zorunludur. Yolların güzel olması, ulaşım araçlarının gelişmiş olması, konaklama yerlerinin bol, rahat ve temiz olması gereklidir. Turist yatacağı yerin temiz olmasını ister.

Ülkemize turist gelmesini istiyorsak, onlara karşı güler yüzlü, iyilikse­ver, temiz, hoşgörülü olmalıyız. Turistler konuklarımız sayılır. Konuklarımızı rahat ettirmek için her çabayı göstermeliyiz.

Turizmi daha iyi anlayıp değerlendirebilmek için, turizmin tanımında geçen görmek, tanımak, eğlenmek, dinlenmek sözcüklerinin anlamı üstünde iyice düşünelim.

Görmek : İnsanlar, bulundukları yerden uzakta da olsa anıtları, kent­leri, tarihsel kalıntıları, doğa güzelliklerini, sanat yapılarını yakından görmek ister. İnsanların, bu özlemlerini düşünerek müzeler kurmalı, görülmeye, incelemeye değer kalıntıları ortaya çıkararak onları sergilemeli, bunları görmek için gelen turistlere yardımcı olmalıyız.

Tanımak : Turist, bir ülkeyi bir yöreyi tanımak ister. Orada yaşayan­ların törelerini, göreneklerini, yaşamlarını bilmek ister. Bu istek insanlar arasında sevgi, arkadaşlık, dostluk bağlarının doğup gelişmesini sağlar. Aslında turizm yalnız ekonomik yararlar sağladığı için değil, insanlar arasın­da dostluk duygularının doğup gelişmesine yardımcı olduğu için de yararlı­dır.

Eğlenmek : Dinlenmenin bir çeşididir. Zamanı iyi güzel ve hoş geçir­mektir. Eğlence yerlerinin temiz, iyi, ucuz, güzel olması turistin o yerde uzun süre kalmasını sağlar.

Dinlenmek : Çalışmaya ara vererek, yorgunluğu gidermektir. Çalışan­ların belirli bir süre dinlenmek haklarıdır. Bu hak yasalarla güvence altına alınmıştır. Ülkemize dinlenmek için gelen turiste her kolaylığı göstermeli, onları rahat ettirmeliyiz.

Sonuç olarak ülkemizin doğal zenginliklerini, anıtlarını, tarihi kalıntı­larını, müzelerini görmek güneşinden, denizinden, kaplıcalarından yararlan­mak, dinlenmek, eğlenmek için gelen turistlere yardımcı olmalıyız.

Turistleri rahatsız etmeyelim. Değişik giysilerini ve davranışlarım hoşgörü ile karşılayalım. Turistlerin karşılaştıkları güçlükleri yenmek için yardımcı olalım. Turistik eşya satımında eşyanın gerçek değerini isteyelim. Bize yapılmasını istemediğimiz hareketlerin turistlere yapılmasını önleyelim.

 


KONUŞMA

 

Sevgili Arkadaşlar!

15-22 Nisan tarihleri arasını Turizm Haftası olarak kutluyoruz. Dinlenmek, eğlenmek, görmek ve tanımak gibi amaçlarla yapılan gezilere turizm, bu gezilere katılan insanlara da turist diyoruz. Ülke içinde yapılan gezilere iç turizm, ülke dışına yapılan gezilere ise dış turizm denir.

Yurt dışı gezilere daha çok, zenginleşen ülkelerin insanları çıkar. Yabancı turistler ülkemize hangi amaçla gelirse gelsinler, para harcarlar. Turistlerin harcadığı yabancı paralara döviz diyoruz. Üretemediğimiz ürünleri yabancı ülkelerden döviz ile satın alırız. Döviz elde etmenin en kolay yollarından biri ise turizmdir. Ülkemize ne kadar çok turist gelirse, o kadar çok döviz elde ederiz.

Asya ve Avrupa kıtaları arasında bir köprü olan yurdumuz, turistlerin ilgi duyduğu bir ülkedir. Ilıman iklimi, zengin bitki örtüsü, eski medeniyetlerin bıraktığı tarihi eser ve anıtlarla yurdumuz, turistler için adeta bir cennet gibidir. Bütün bunlara rağmen ülkemiz, hak ettiği turist sayısına bir türlü ulaşamamıştır. Ülkemize daha çok turist gelebilmesi için, yollarımızın daha güzel, insanlarımızın daha centilmen, ulaşım araçlarının daha gelişmiş, konaklama yerlerinin bol, rahat ve temiz olması gerektiğini biliyoruz. Turistlere karşı güler yüzlü olmak, onları rahatsız etmemek, değerinden yüksek ve zorla satış yapmamak gerekir. Onların memnun ayrılması, ülkemize daha çok turistin gelmesini sağlar. Daha çok turist ise, daha çok döviz demektir.

 

ÖYKÜ

MAVİ KIYILAR

Yurdumuzun Antalya'dan Alanya'ya kadar uzanan kıyısındaki güzel­liklerini dünyanın hiç bir yerinde göremedim. Burada tabiat insanoğluna hiç bir yerde rastlanmayan bir bağışta bulunmuş : «İşte sana yeryüzünde bir cennet! »demiş.

Bu kıyılarda tarih boyunca, buraların güzelliklerini anlayan insanlar oturmuş, ilkçağlarda « yaprak ve çiçek ülkesi » anlamına gelen bir kelimeyle adlandırılan bu bölgede birbiri yanında ve birbirinden bayındır yüzlerce şehir kurulmuştur. Roma çağının sonlarına kadar bu şehirler, binlerce seyirci alan mermer tiyatroları, stadyumları, su kemerleri, heykellerle süslü sokaklarıyla birbirleriyle yarışırlarmış. Selçuklular devrinde de Antalya, hele Alanya güzel anıtlarla donatılmış. Anadolu'nun bu parçası, bu gün hem tabiatı, hem tarihî eserleri bakımından Akdeniz kıyısında, başta gelen bir bölgedir.

Bayramdan bayrama Antalya'ya bir turistik gezi düzenlenir. Yazın uçaklar işler. Her gün İstanbul’dan, Bursa'dan, Ankara'dan otobüsler gelir. Yollar da güzeldir. Ama bütün bu taşıt imkanları Antalya - Alanya kıyılarını gereğince değerlendirmeye yetmez. Antalya, Türkiye'nin turistik bir merkezi olmak için bekler, durur. Antalya ve çevresi için bir turizm kampanyasına girişmemiz gerekir, bu, bize önce döviz sağlar. Sonra, dünyanın en güzel kıyılarının Türkiye'de bulunduğunu duyurmak olanağını kazandırır. Antalya, Alanya, Side, Perge ve Manavgat'ı görememiş insanlara kızmıyorum. Çünkü oraların güzelliklerini duymamış, resimlerini görememiş olabilirler. Bu konuda bizim kusurumuz var demektir. Çünkü oraları iyi tanıtamamışız.

Antalya'nın Kale mahallesinde gezmek, iki yanı mimarlık eserleriyle süslü daracık sokaklarında dolaşmak ne kadar güzeldir! Sonra Antalya limanından masmavi Akdeniz'in, sarı, yeşil, kırmızı çizgiler çizen kayalıkların güzelliğine doyum olmaz. Ağaçlarda yüz binlerce portakal, limon, mandalina, turunç sarkan bahçeleri görmek, Düden şelalesi önünden motorla yüzlerce kez geçmek insanı usandırmaz.

Antalya'ya geldiğimizin ertesi günü hemen Alanya'ya gittik Alanya'yı kendilerine kışlık başkent seçmişler.

Alanya'da kadınlar yeşil, kırmızı, beyaz çizgili ipekten bir çeşit kumaş dokuyorlar. Onlardan birkaç tane aldım. Bu dokumadan etekler yapılsa Avrupalılar şaşkınlıktan parmaklarım ısırırlar.

Azra ERHAT

          (Mavi Anadolu'dan)

 

TARSUS’UN ÇAĞLAYANI

YURT TÜRKÜSÜ

Gelir kıvrıla kıvrıla,

Artar yavrula yavrula,

Düşer savrula savrula,

Tarsus’un çağlayanı.

 

Akar devrile devrile,

İner çevrile çevrile,

Oyar sivrile sivrile,

Tarsus’un çağlayanı.


Üzeri aynadır kırılır,

Taht yapar kendi kurulur,

Bulanır bulanır durulur,

Tarsus’un çağlayanı.

Suyun hırslanıp dinişi,

Köpüğün köpüğe binişi,

Parsın merdivenden inişi,

Tarsus’un çağlayanı.

 

Gökten elene elene,

Yerden dolana dolana,

Sudur ki çıkmış törene,

Tarsus’un çağlayanı.

Behçet Kemal ÇAĞLAR

Güzel yurdum dağlarını,

Uzaktan göresim gelir.

Keskin esen yellerine,

Kendimi veresim gelir.

 

Gözümde tüter damların,

Sakız kokulu çamların,

Türkü söyler akşamların;

Bana kendi sesim gelir.

 

Su içtim kaynaklarından,

Gölgelerinde uyudum,

Kuşlarının söylediği

Şen türkülerle büyüdüm.

 

Ninniyle salladın beni,

Şefkatle kolladın beni,

Sevginle bağladın beni;

Güzel yurdum, güzel yurdum.

Vasfi Mahir KOCATÜRK

 


GÜZEL SÖZLER

·         Temizlik turizmin, turizm kalkınmanın anahtarıdır.

·         Turizm, bacasız fabrikadır.

·         Memnun ayrılan turist, daha çok turist demektir.

·         Turizmin anahtarı temizlik ve hoşgörüdür.

·         Turizm, kalkınmanın lokomotifidir.

·         Turizm hizmetle gelişir, sevgi ile büyür.

·         Yurdumuzdan hoşnut ayrılan her turist bizim yeni bir dostumuz­dur.

·         Turizm yolu, barış ve kalkınma yoludur.

·         Turiste saygı varsa, turizmde kaygı yoktur.

·         Bir memnun turist, bin turist yollar.

·         Hiç bir mavi Akdeniz'den güzel değildir.

SAĞLIK HAFTASI

 

SAĞLIK HAFTASI

( 7 – 13  Nisan )

 


Sağlık, insanın en önemli sorunudur. Yaşamak, öğrenmek, iş yapabil­mek için sağlıklı olmak gerekir. Sağlığı bozuk olan, hasta olan kişi görevlerini tam olarak yapamaz. Bunun sonucu olarak da, kendine, ailesine, çevresine, topluma yararlı olamaz.

Sağlıklı kişi mutlu, canlı, hareketli olur. insanların sağlık kurallarını öğrenmesi ve sağlıklı yaşama bilincine kavuşması için Birleşmiş Milletler Örgütü 7-13 Nisan tarihleri arasını Sağlık Haftası olarak kabul etti. Her yıl Sağlık Haftası Birleşmiş Milletler'e üye ülkelerde aynı zamanda değerlen­dirilir. Sağlık Haftası’nın amacı, sağlık bilgisinin ve yardımının geniş halk kitlelerine ulaşmasıdır. Hafta boyunca insan sağlığı konusunda radyolarda konuşmalar yapılır. Televizyonda sağlıkla ilgili programlar sunulur. Gazete ve dergilerde insan sağlığı ile ilgili yazılar yayınlanır. Bu hafta içinde okullarımızda beden sağlığı, beslenme konusunda bilgiler verilir. Sağlığın önemi anlatılır. Sağlıklı olmanın kuralları öğretilir. Birleşmiş Milletler Örgütü, her yıl bir sağlık konusu seçer. O yıl üye ülkelerde konu üzerinde durulur. Seçilen konu bir hastalık ise bu hastalığın tanımı, belirtileri, iyileştirme yöntemleri anlatılır.

İnsanlar çok eski çağlardan beri sağlığın önemini kavramışlardır. ilkçağlarda insan sağlığının bozulması, doğa dışı güçlerin etkisine bağlanı­yordu. Hastalığın iyileştirilmesi için büyücüye başvuruyorlardı. Uygarlığın gelişmesi ile tıp bilimi ilerledi. Hastalıkların nedenleri bulundu, iyileşme yöntemleri gelişti. Bugün büyücülük ilkel toplumlarda kalmıştır. Tıp bilimi her gün yeni buluşlarla insanlığa büyük yararlar sağlıyor.

Tıp bilimi yalnız hastalıklarla, hasta olan insanlarla ilgilenmez, însan sağlığının sürekliliği, insanların hasta olmadan yaşamlarını sürdürmeleri için araştırmalar yapar. Yeni yöntemler geliştirir.

İnsanların sağlıklı yaşamaları için şu konulara dikkat etmeleri gerekir:

l. Sağlıklı olmak için temizliğe önem vermeliyiz.

Temizlik sağlığımız açısından çok önemlidir. Bedenimizin temizliği, kullandığımız eşyaların temizliği yaşadığımız yerin temizliği gibi ayrıntılarla bir bütün oluşturur.

Yalnız bedenimizin temizliği ya da yalnızca eşyalarımızın temizliği bir anlam taşımaz. Biz ne kadar temiz olursak olalım, eşyalarımız, giysilerimiz kirli olursa biz de kirli sayılırız. Bu durumda bit, pire, ve benzeri mikrop taşıyan canlılar, kolayca bizi bulur, biz de hasta oluruz.

2. Sağlığı bozan etkenlerden sakınmalıyız.

a) Yanlış beslenme, gerekli besinleri almama gibi durumlar, beslen­me bozukluğu sonucunu yaratır, bu da sağlığımızı bozar.

b) Alkollü içki, uyuşturucu madde kullanmak da sağlığı bozar.

c) Zehirli böcek ve bazı hayvanların sokması, ısırması zehirlenmemize neden olur.

d) Sağlığın en büyük düşmanı mikroplardır. Çeşitli hayvanlarla, yiyecek ve içeceklerle, solunum yolu ile geçen mikroplara karşı uyanık olmalıyız.

3. Çevremizi temiz tutmalıyız.

Kişiler kendi sağlıklarını korumada dikkatli oldukları gibi çevre sağlı­ğını korumada da dikkatli olmalıdırlar. Bunun için çevremizi temiz tutmalı­yız. Yerlere çöp atmamalıyız. Çevrede sinek, sivrisinek gibi zararlı böceklerin üremesini kolaylaştıracak ortam yaratmamalıyız.

Çevre sağlığını, çevre temizliğini korumak her yurttaşın önemli görevlerinden biridir.

Sağlık öğütlerini tutalım :

Mevsim özelliklerine göre giyinelim. terli iken su içmeyelim. Havasız yerlerde oturmayalım. Spor yapalım.

Yukarda açıklanan kurallara uyalım. Gerektiğinde sağlık kurumlarına başvuralım. Hastaneler, sağlık ocakları dispanserler, başlıca sağlık kurumlarıdır. Bu kurumlar çalışmaları sırasında birbirine yardımcı olurlar.

Sağlığımızla ilgili bir sorunumuz olduğunda hemen doktora gidelim. Doktorların verdikleri ilaçları tarifelere uygun olarak kullanalım. Kısacası doktorların sağlık konusundaki tüm uyarılarına uyalım.

 


KONUŞMA

 

Sevgili Arkadaşlar!

Birleşmiş Milletler Örgütü, 7-13 Nisan tarihleri arasını Sağlık Haftası olarak kabul etmiştir. Hafta boyunca sağlık ve ilk yardım bilgisi verilir, insanların sağlıklı yaşama bilincine ulaşması için çeşitli etkinlikler yapılır. Beden sağlığı, beslenme, sağlığın önemi ve sağlıklı yaşama kuralları konularında geniş halk kitleleri bilgilendirilir.

Tıp bilimi sadece hasta insanları iyileştirmeye çalışmaz, hasta olmadan yaşamak için neler yapılması gerektiğini de araştırır.sağlıklı yaşayabilmek için, temizliğe önem vermeliyiz. Bedenimizin, kullandığımız eşyaların ve yaşadığımız yerin temiz olması önemlidir. Sağlığın en büyük düşmanı, hastalık yapan mikroplardır.kirli ve pis ortamlarda daha çabuk üreyip çoğalan mikroplar, soluduğumuz hava ile, ya da yediğimiz yiyecek ve içeceklerle vücudumuza girerler. Sağlıklı yaşayabilmek için düzenli uyumalı ve vücudumuzun ihtiyaç duyduğu besinleri almalıyız. Alkollü içki ve sigara sağlığımız için zararlıdır. Mevsim özelliklerine göre giyinmeli, terli iken su içmemeliyiz. Havasız ve güneş girmeyen yerlerde bulunmamalı ve spor yapmalıyız. Bir sağlık sorunumuz olduğunda hemen doktora gitmeli, verilen ilaçları doktorun tavsiyesine göre almalıyız. Bilinçsizce ilaç tüketimi de sağlığı bozar. Mutlu ve stresten uzak bir ömür, hastalık riskini önemli bir ölçüde azaltır.

Kendi sağlığımızı koruduğumuz gibi, çevre sağlığına da önem vermeliyiz. Yerlere tükürmemeli ve çöp atmamalıyız.zararlı sinek ve mikropların üremesini kolaylaştıracak ortamlar oluşturmamalıyız.

Hepinize sağlıklı ve mutlu bir ömür dilerim!..

 

AŞI

Bazıları korkuyorlar,

Korkulacak şey mi aşı?

Sağlığımı koruyorlar,

Sağlık da her şeyin başı.

 

Bana fayda sağlayana,

Kolum her gün sıvalıdır.

Aşı günü ağlayana,

Ben derim ki zavallıdır.

 

Aşı değil, mikroptan kork,

Korunmazsan düşmanlar çok.

Seviyorsan sağlığını,

Korunmaktan başka yol yok.

İ.Hakkı SUNAT

SAĞLIK ÖĞÜDÜ

Seviyorsan canını,

Vücuduna iyi bak.

Kuvvetlendir kanını,

İstersen çok yaşamak.

 

Vakitli yat, erken kalk,

Çok dikkat et zamana.

Ne güzeldir çalışmak,

Dinçlik verir insana.

 

Sen yaşartsan bu vatan,

Ancak yaşar, yükselir.

Bunu bil, böyle inan,

Varlık sağlıktan gelir.

Vehbi Cem AŞKIN

VÜCUDUMUZ

Mini mini bir çocuktum,

Bilmiyordum vücut nedir.

Fakat şimdi öğrendim ki,

Bu en güzel makinedir.

 

Uzun yıllar çalıştırmak,

Hastalıkla yıpratmamak,

İsterim bu makineyi,

Bakacağım ona iyi.

 

Yeme, içme, uyku filan

Zamanında yapacağım.

Sağlığıma, temizliğe,

Yaşadıkça tapacağım.

İ.Hakkı TALAS

VUCUDUMUZ

Bir makinedir insan

İşletir bunu beyin

Beyincik başkanıdır

Beş duyu denen şeyin.

 

El tutar, kol destekler

Bir kafestir göğsümüz

Orada ciğerle kalp

Çalışır gece gündüz.

 

Bir örtüdür etimiz

Kemiğimiz çatıdır

Ayaklarımız yolcu

Gövdemizin atıdır.

Hüseyin KALABA

 

VÜCUDUMUZ

Üç bölümdür vücudumuz,

Baş, gövde kollar - bacaklar.

Hepsini tutalım temiz

İşleyip çalışacaklar.

        Burun koku, dil tat duyar

        Hepsinin bir görevi var.

        Beşinci duyumuz deri

        Dokunmağa vardır yeri,

Sağ, sol arka ve önümüz

Vücutta var dört yönümüz

Kulak işitir, göz görür,

El iş yapar, ayak yürür.

        Vücuda iyi bakalım,

        Temiz mendil kullanalım.

        Temiz hava temiz suyu,

        Unutmayalım uykuyu,

Güneş sağlığın temeli.

İyi gıdalar yemeli.

Makine gibidir vücut,

İyi koru çok temiz tut.

Ali Osman ATAK

KALBİN SESİ

Kalbin bir gün sesini,

Organlar duyamamış.

Mideyi, böbrekleri,

Hemen bir telaş sarmış.

Komşu akciğerlere,

Bir haber uçurmuşlar.

Ciğerlerse beyinden

Nedenini sormuşlar.

Şöyle bir cevap gelmiş,

Beyinden ciğerlere :

«Düzensiz yaptığın iş,»

«Zarar vermekte kalbe.»

«Aldığın hep pis hava »

«Elbet kalbi yoracak. »

«Böyle devam edersen »

«Belki bir gün duracak!»

İ. Hakkı TALAS

MİKROP

Bir yeğenim var,

Adı”Bay Erden”.

Geçen gün sordu:

“Yemeği neden,

El dururken biz,

Çatalla yeriz?”

Dedim: “Ellerde

Mikroplar vardır.

Mikroplar küçük

Hayvancıklardır.

Her hastalığı

Mikroplar yapar,

Düşmandır bize,

Çoğu mikroplar...

Yutmamak için

Mikropları biz,

Yemeği bundan,

Çatalla yeriz”.

Mustafa NİYAZİ

MİKROP

Pis yerleri seversin,

Temizlikten kaçarsın,

İnsanların başına

Ne hastalık açarsın.

 

Seni yok etmek için,

İçeriz çok çok ilaç,

İşin yoksa bizlere

Sen durmadan korku saç.

 

DİŞLER

Her sabah uyanınca,

Ben bilirim işlerimi,

Yüzümü sabunlarım

Fırçalarım dişlerimi.

 

Hiç ağrı çürük yok,

İnci gibi dişlerim,

Boş yere ceplerimde,

Beklemez yemişlerim.

Galip Naşit ARI

TEMİZLİK

Yüzü gözü karışık,

Kire pasa alışık,

Hem pasaklı, yılışık

Çocukları sevemem.

        Böyle işe gelemem!

        Çocuk olur temiz pak,

        Çirkindir gözde çapak,

        Bir kerecik bana bak;

Türk çocuğu temizdir.

Vazoda bir filizdir,

Onun için bendeniz

Pek temizim, pek temiz.

Aka GÜNDÜZ

HASTALIKLAR

Doktor amca, doktor amca,

Hemen beni aşıla.

Tifo, tifüs salgınmış,

Hastalığı karşıla.

Korkmam ben hiç aşıdan,

Korkanlar hasta olur.

Sağlığını sevenler

Hemen aşı olunur.

KANSER

Temiz hava bol gıda

Bize hayat bağışlar

Erken teşhis her zaman

Kanseri uzak tutar.

        Çağımız bilim çağı

        Onu da yenecektir,                                 

        Hastalanan organı

        Hep iyi edecektir.

Bilime inanmalı

Korkuyu atmalıyız

Her kanser haftasında

Bunu anlatmalıyız

Sait KIRKGÖZLÜ

 

 

GÜZEL SÖZLER

·         Hasta olmayan sağlığın değerini bilemez.

·         Demir nemden, insan gamdan çürür.

·         Can boğazdan gelir.

·         Hastaya döşek sorulmaz.

·         Ağacı kurt, insanı dert yer.

·         Mutlu yaşamak, ömrü uzatır.

·         Sağlıktan büyük zenginlik yoktur.

·         Ayağını sıcak tut başını serin, gönlünü ferah tut düşünme derin.

·         Derdini saklayan derman bulamaz.

·         Duvarı nem, yiğidi gam yıkar.

·         Sağlam kafa, sağlam vücutta bulunur.

·         Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi.

·         Neşe sindirimi kolaylaştırır.

·         Güneş giren eve doktor girmez.

·         Sağlığı olanın umudu, umudu olanın her şeyi vardır.

·         Her şeyin başı sağlıktır.

·         Hastanın yaşı değil, hastalığın yaşı önemli.

4 Nisan 2023 Salı

2023 Mart ayı enflasyon oranı yüzde kaç oldu

 TÜFE'deki değişim 2023 yılı Mart ayında bir önceki aya göre yüzde 2,29, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 12,52, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 50,51 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 70,20 olarak gerçekleşti.


TÜFE'deki değişim 2023 yılı Mart ayında bir önceki aya göre yüzde 2,29, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 12,52, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 50,51 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 70,20 olarak gerçekleşti. Ekonomistler, mart ayında TÜFE'nin yüzde 2,86, yıllık ise yüzde 51,35 seviyesinde olmasını bekliyordu.

Böylece 5 ay üst üste yıllık enflasyonda düşüş kaydedildi. Düşüş, mart ayında dana eti fiyatlarında aylık olarak yüzde 19,90, 'şarküteri ürünleri ve diğer et çeşitlerinde' ise yüzde 15,16'lık artış yaşanmasına rağmen gerçekleşti.